Çok yakın zamanlarda, askerlerimize yapılan bu hain,saldırılar inanın içimizi dağlıyor.
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde bulunan bir üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada 9 Mehmetçiğimiz daha şehit oldu. Devletimizin var olması, Bayrağın göklerden inmemesi ve Ezan sesinin dinmemesi için hepimiz şehit olmaya hazırız değerli okurlarımız.
Beni en çok hüzünlendiren bu şehit olan Mehmetçiklerinin, herbirinin ayrı ve insanı ağlatan hayat hikayelerinin olması…
Pençe-Kilit Harekatı bölgesine yapılan saldırıda şehit olanlardan Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir’in ailesinin depremzede olduğu ve çadırda kaldığı için şehidimizin en büyü hayali, anne ve babasına evlenmeden bir ev almak olduğu öğrenildi.
Şimdi bunu okuyan her insanın üzülmemesi elde değil değerli okurlarımız…
Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit düşen Mehmetçikleri, Rabbim gani gani rahmet eylesin. Yaralı, askerlerimize acil şifalar diliyorum. Rabb’im kederli ailelerine, yakınlarına ve silah arkadaşlarına sabırlar versin. Değerli milletimizin başı sağ olsun.
Şöyle çevremize baktığımız zaman,
bazen insanların nasipleri ayağına kadar gelir, bireyler nasiplerini ayaklarıyla iterler.
Babadan büyük miras kalır ama o mirası değerlendirmeyen ve boşa ziyan eden evladın, şansım yok demesi ne kadar mantıksız değilmi değerli okurlarımız.
Şimdi şansızlık olur bazen dediğinizi duyar gibiyim.
Eyvallah…
Ama,yüklü bir parayı dikkatlice harcayıp ve bildiğiniz bir iş ile uğraşırsan o parayı çoğaltılmış olursunuz.
Yoksa, har vurup harman savurursanız,
sefileri oynarsınız!
Bazılarının nasipleri ticarete yoktur, dişiyle tırnağıyla, ilimle, çalışmakla nasibini bulur. Çalışmanın ibadet olduğunu bilenler her daim mutlu, huzurlu insanlardır. Kendisine ve çevresindeki bireylere yararları dokunur.
Şimdi, çoğunuzun bildiği, “Vermeyince ma’bud,neylesin Sultan Mahmut ” hikayesini yazarak yazımı sonlandıracağım…
“Sultan ikinci Mahmud tebdil-i kıyafet giyinmiş Üsküdar sokaklarında halkının, esnaflarının arasında geziniyormuş. Gezinirken bir kunduracıya rastlar. Kunduracı boş örsü tokmaklıyor bir taraftan da ‘ tıkandı da tıkandı! ‘ diye söylenip duruyormuş. Sultan Mahmud kunduracıya yaklaşır, ‘Neden böyle boş örsü tokmaklayıp söylenirsin? ‘ diye sorar.
Kunduracı; ‘ Bu gece bir rüya gördüm.
Çeşmeler vardı. Kimisi harıl, harıl kimisi normal akıyor, kimisi de damlıyordu.
O sırada yanımda bir pir-i fani türedi. O’na bu çeşmelerin halini sordum. En çok akanın Sultan İkinci Mahmud’un çeşmesi, normal akanın paşaların-vezirlerin çeşmeleri en az akan çeşmenin de benim olduğunu söyleyip gözden kayboldu.
Bende elime aldığım bir çöp parçasıyla benim çeşmenin biraz daha fazla açayım derken elimdeki çöp kırıldı. Damlayan çeşmem tamamen tıkandı akmaz oldu. Sonunda işlerim bozuldu. İşsiz kaldım O’nun için bu boş örsü dövüyor; ‘ tıkandı da tıkandı diyorum.’
Padişah üzülerek sarayına döner. Adamın durumunu araştırır. Gerçekten muhtaç olduğunu öğrenir. Bu garibanı sevindirmek için yardım etmeye karar verir. Bir tepsi baklava yaptırır. Her dilimin altına da bir altın koyar. Gariban ‘ her dilimi yedikçe altınları alsın ihtiyacını gidersin’ der.
Elciler, tepsiyle baklavayı kunduracıya verirler. Kunduracı alır sevinerek evine giderken, uyanığın birisi; ‘ bu tepsiyi bana bir altın karşılına sat ’der.
Kunduracının ihtiyacı vardır nesine gerek baklavaya, düşünmeden satar.
Padişah bu olayı duyunca üzülür. Ertesi günü padişah bir hindi alır, bütünce pişirir içine altın doldurur kunduracıya göndertir. Baklavayı satın alan adam kunduracıyı takiptedir.
Hindiyi kunduracıda görünce allem eder, kalem eder içi altın dolu hindiyi bir altına satın alır.
Tıkandı baba yine tıkanır.
Bunu da öğrenen padişah üzülür. Kunduracıyı saraya çağırır. Hazineye götürür. Eline bir kürek verir. ‘ Kürekle ne kadar altın alırsan senin olacak’ der. Kunduracı şaşkın, heyecanlı, kalbi yerinden fırlayacak. Akmayan çeşmesi nasılda birden aktığını düşünür. Küreği atına daldırır. Heyecandan küreği ters daldırır. Küreğin sapının kovuğuna bir altın takılı kalır. Sultan Mahmud şu meşhur sözünü söyler. ‘ VERMEYİNCE MA’BUD, NEYLESİN SULTAN MAHMUD’ “
Bir işi severek, azimle ve sabırla uğraşan her daim o işte başarı ve kazanç sağlar.
Saygılarımla…