Seviyorsan sözü bırak
Dağı bırak düzü bırak
Geleceksen nazı bırak
Yarın çok geç olabilir.
Her mutluluk bir emektir
Hayat demek sen demektir
Aşk dediğin bir çiçektir
Yarın çok geç olabilir.
İşte aşk bu bilmelisin
Gururunu yenmelisin
Zamanında gelmelisin
Yarın çok geç olabilir.
Düşen yaprak soluyor bak
Ateş bile sönüyor bak
Bu gururu nazı bırak
Yarın çok geç olabilir.
Değerli şair, Ahmet Selçuk İlkan ‘nın bu duygusal şiiri ile başladık bu haftaki köşe yazımıza.
Ulusal kanallarda en çok izlenen, Haftanın bir numaralı dizisi ve her ailenin rahatlık ile izlediği,”Gönül Dağı “dizisini çoğunuzun izlediğini tahmin ediyorum. Öncelikle, “Gönül dağı ” dizisini, 7’den 70’e herkesin rahat izleyebilir dediğinizi duyar gibiyim.
“Gönül Dağı” dizisi senin, benim, hepimizin hikayesi ve her sahnesi ve söylenen sözleri bir ders niteliğinde bence…
Büyük bir beğeni ile izlenen ve 4. Sezonu oynanan “Gönül dağı” dizisini bir hatırlayalım…
3 amca oğluyla başlayan, sonrada kayıp olan doktor amca oğlunun katılması ile 4 amca oğullarının süper bir dayanışması ve yardıma ihtiyaç olan belde halkına yapılan iyilikleri çok güzel anlatılıyor dizi filmde.
Tabi benim asıl geleceğim nokta aşkların çok samimi ve ömürlük olduğunu filmde görüyoruz.
Aşk canlı, cansız tüm varlığı kapsar. Allah aşkı, Anne, Baba aşkı, Eş aşkı, Çocuk aşkı, Arkadaş aşkı, Tabiat aşkı vs…
“Gönül Dağı” dizisindeki, Amcaoğlu Veysel’in çocukluğu, babasının şiddeti ile çocukluğunu yaşayamayan ve öfke kontrolünü kontrol edemeyen bir kardeşimiz.
Veysel çocukluğunu böyle yaşamış ama o çocuklarını bunu yaşatmak istemeyen ve çocuklarını büyük bir aşk ile seven örnek bir baba profili sergilemektedir.
Amca oğlu, Ramazan, zor olan bir aşkı yaşamış ve belediye başkanının kızını zor badireler atlamış ama çok sevdiği kızı almıştır.
Gönül Dağı dizisinde, Taner karakterinde mühendis kardeşimiz, önce Dilek denen mühendis kız ile tatlı bir aşk yaşayıp, mutlu son ile evlendiler.
Bu evlilikten çok güzel bir erkek çocukları oldu.
Tabi filmin senaristi, “Her canlının ölümü tadacaktır ” Hadisini çok iyi işlemiş ve çok sevdiği, Dilek filmde genç yaşta öldü.
Şimdi asıl önemli konu, ölen bu eşinin arkasından evlenmek istememesi ve oğlu ile birlikte zor şartlarda hayatını sürdürmeye çalışması!
Annesi, akrabalar, amca oğulları, mucit Taner ‘in evlenmesi için herşeyi yapsalarda ben, Dilek’in üstüne evlenmem der durur.
Taki, öğretmen Selma karşısına çıkana kadar.
İşin ilginç yanı, Selma öğretmen bunun dürüst oluşuna ve ölen eşinin bağlılığını çok sever ve karşılıksız aşık olur.
Mucit Taner, yanı başında olan ve birkaç kez zor durumlarında yardımcı olan bu Selma öğretmenin aşkını bir türlü görmez.
Ramazan karakterinde olan amca oğlu bu aşkın olması için çok şeyler yapar ama ters teper, hatta birbirine küserler bile.
Ama Selma öğretmenin yaptığı bir çok güzel jestler karşısında, Taner bu tertemiz aşkı görür ve nihayet, 114. bölümünde, Selma öğretmene aşkını haykırır, Mucit Taner.
Başta dedim ya,”Gönül dağı” dizisinin her bölümünde bir ders ve mesaj var tabi anlayana…
Şimdi bu bir dizi film olsada, gerçek aşkların ömür boyu olmasını çok güzel anlatmış.
Hayat devam ediyor ve siz siz olun sevdiğiniz insanlara sevdiğinizi söyleyin.
Bazen onu sevdiğinizi ve çok kıymetli olduğunu belirtin.
Onun özel birisi olduğunu ve hep böyle olacağını söyleyin.
İyiki varsınız demeli sevdiğine insan.
Kimbilir belki onu son görüşünüz olabilir.
Çünkü, yarın çok geç olabilir.
Çünkü toprak aldığını geri vermiyor değerli okurlarımız.
Çünkü, ölüm aniden geliyor ve
Azrail aleyselam adres sormuyor vesselam.
Saygılarımla…